Azerbaycan'ın daveti üzerine bölgeye giden SABAH, Dağlık Karabağ Bölgesi'nde işgalden kurtarılan Azerbaycan'ın Kültür Başkenti olarak bilinen Şuşa'yı yerinde inceledi. Tarihinin 1752 yılına dayandığı şehir, ressamların, şairlerin şehri olarak anılıyordu. 1992 yılında Ermenistan tarafından işgal edilen bu topraklar, 27 Eylül 2020'de Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı operasyon sonucunda etrafı sarp kayalarla çevrili Şuşa'yı 3 koldan çevirdi ve 8 Kasım 2020'de Şuşa'da Azerbaycan bayrağı yükseldi. Karabağ'ın en büyük şehri Ermenistan tarafında kalan Henkendi'ne giden yol üstünde bulunan ve bölgeye hakim coğrafi komumuyla stratejik bir noktada olan Şuşa, 2 yılda mayınlardan temizlendi. 28 yıllık hasret sona erdikten sonra hem Azerbaycan Devleti hem de Türkiye'deki özel şirketler tarafından şehrin tekrar özüne yani, "Azerbaycan'ın Kültür Başkenti" karakterine bürünmesi için harekete geçti.
İşgalden sonra çok sayıda bina yeniden inşaa edildi ve edilmeye devam ediyor. Kent adeta kocaman bir inşaat şantiyesine dönmüş durumda. 1992 yılındaki işgalde tarumar edilerek kiliseye çevirilen çok sayıda mescit, ve bina Şuşa'nın fethinden sonra aslına çevrilecek. 17 mahalle, 17 mescit, 17 hamam ve çeşme projesinin hayata geçirildiği Şuşa'da bu yapılardan biri de Mamay Mahallesi'ndeki Mamay Mescidi'ydi. Ermenilerin kiliseye çevirdiği mescidin aslına döndürülmesi için başlatılan restore çalışması sürerken, 1992'de Şuşa'da kardeşi ve eniştesi şehit düşmüş 44 yaşındaki Terane Meherremova da, Şuşa'ya dönmeyi planlayan isimlerden oldu. 30 yıl önce Mamay Mahallesi'nde yaşayan Meherremova, restoresi halihazırda devam eden ancak bir yandan da ibadete açık olan Mamay Mescidi'nde şükür namazı kılarak dua etti.
Gönder