adscode
adscode

Seçimler devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Tam 23 yıl önce, geride bıraktığımız yüzyıl öncekiler gibi devrimlerin çok olduğu bir yüzyıldı

Tam 23 yıl önce, geride bıraktığımız yüzyıl, öncekiler gibi, devrimlerin çok olduğu bir yüzyıldı. Büyük devrimlere tanıklık etti. Büyük devrimciler gördü. Büyük ideolojik kavgaların, keskin dönüşümlerin, haklı ve şanlı ulusal bağımsızlık hareketlerinin, kanlı dünya savaşlarının yüzyılıydı.

20. yüzyılda, sosyal demokratların, liberal demokratların, siyasal İslamcıların liderliğinde yapılmış tek bir ulusal kurtuluş savaşı yoktu. Tüm bağımsızlık savaşları; devrimci, halkçı, milliyetçi zeminde yükseldi. Hepsi de emperyalizme karşı verildi.

Yüzyılın başındaki devrimlerin en güçlü olanları, en başta da bizim devrimimiz, Kemalist Devrim, Cumhuriyet Devrimi, hemen yanı başımızda, yakın komşularımızda İran Devrimi, Rusya’da Ekim Devrimi, mazlum milletler coğrafyasında Meksika Devrimi, Çin Devrimi, çok güçlü liderlere, çok kitlesel halk hareketlerine dayanıyorlardı.

20. yüzyılın ikinci yarısında, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, kurtuluş savaşlarına öncülük eden kuvvetler de öyleydi. Çin’de Mao, Yugoslavya’da Tito, Arnavutluk’ta Enver Hoca (adı Enver Paşa’dan gelir), Mısır’da Cemal Abdünnasır (adı Cemal Paşa’dan gelir), Vietnam’da Ho Şi Minh, Küba’da Fidel Castro, Afrika’da Lumumba ve Nkrumah... Emperyalizme karşı, devrimci ve ulusal bağımsızlıkçıydılar.

Devrimler çağı geride kaldı, biliyoruz. Fakat devrimimizi değil geliştirmek, kazanımlarını bile koruyamıyoruz. İktidarı ve muhalefetiyle, sağı ve soluyla partilerin aday listelerine bakınca insanın içi kararıyor.

Bu yozlaşmayı, bu çürümüşlüğü, bu ilkesizliği, bu koltuk sevdasını, bu bağnazlığı “demokrasi” diye yutmamız isteniyor. Mümkün mü?

“İttifak siyaseti” diye içimize sindirmemiz bekleniyor. Olanağı var mı?

“Ehvenişer” diye kabullenmemiz arzulanıyor. Kabul edilebilir mi?

Soruların yanıtını seçimlerde alacağız.

Ulus bilincinin, yurttaş bilincinin, sınıf bilincinin yerine nelerin konulmak istendiğini, seçimlerden sonra daha iyi anlayacağız.

Türkiye Cumhuriyeti, 100. yılını kutladığı yıl, 100 yılda görülmedik ölçüde, içeriden ve dışarıdan Cumhuriyet karşıtlarının saldırısına uğrarken bakalım seçimlerden sonra oluşacak Meclis’te, nelere tanık olacağız?

 

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder