adscode
adscode

Napolyon ne der Liderler 2 kez ölür

CHP kulisleri Kurultay tarihinin ucu neden açık

CHP’de seçimlerden sonra temmuz ayında kurultay toplanacaktı. Ancak bir anda durum değişti, ilçe ve il kongrelerinden sonra kurultayın sonbahara bırakıldığı anlaşıldı. Demek ki kurultaya yeni kadro ile gidilecek, taban yenilenecek yani... Bu, genel başkana nasıl bir güç verecek? Peki kurultay tarihinin ucu neden açık bırakılır? Eskiden böyle bir şey olur muydu?

- Belli ki burada ince bir taktik güdülüyor. Peki, Kılıçdaroğlu neyi amaçlıyor?

Kafalardaki soru:

CHP’de siyaset yapanların neredeyse yarısı aş ve işlerini belediyelerden sağlıyorlar. Örgütler belediyelerin elinde. Veya örgütler belediyelerin elinde ağırlıklı olarak duruyor. Belediye başkanının himayesinde ve bu yolla partiye bakıyorlar. Buna ‘besleme siyaset’ denebilir mi?

- O belediye başkanları, ilçe daha sonra da il kongrelerinde ‘delege pazarını’ eline geçirmiş olmaz mı? Aynen demek gerekiyor. Tabii ki bu yöntem örgütleri zaafiyete uğratıyor, eski kavgalı örgütler kalmıyor. Mücadele kalmıyor, bunun sonucunda merkezden adaylar belirleniyor... Önseçim bile kalmadı artık.

- Bu siyaset midir? Değil tabii... Kurultayın demokratikliği kalmıyor, eski kadrolar nedeniyle gençler partiye giremiyor, gelmiyor. Kapıdan girilemiyor.

KILIÇDAROĞLU OYALIYOR

- Bu manzarayı görünce kulislerde “Kemal Bey Genel Merkezi ‘oyalıyor’” deniyor. Bunun sonucunda, bir sonraki cumhurbaşkanı seçiminde yeni bir hamlesini görebilir miyiz Sayın Kılıçdaroğlu’nun... Tayyip Bey’e karşı aday çıkmak için güç toplama çabaları denemez mi buna?... Bunun cevabı K.K. renk vermediği için alınamıyor. Alınamaz da!

- Genel başkan olarak kalmak istiyor. Nitekim örgütle ilgilenerek gelecek beş yıl için yeni bir ‘altyapı’ hazırlığına kalkışacak... Ama Napolyon’un bir sözü vardır: “Liderler iki kez ölürler...” Halbuki ilk kaybeden ölmüş sayılır. Ama siz bunu istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz...

Evet bir anlamda Kılıçdaroğlu’nun girişimi saygıyla karşılanabilir, kendi formülü ile kendisine karşı çıkacakları saf dışı bırakabilir. Ne Erbakan, ne Ecevit, ne Baykal bunu yaptı. Sağ iken sandalyeyi bırakmadılar.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder