eçim süreci yani adayın kim olacağının belirlenmesi, koalisyon hazırlıkları veya milletvekili listeleri gibi çalışmalar bir yanıyla zaruri öte yandan da sandığın vaat etmesi gereken büyük değişimi önemsizleştiriyor. Oysa, Türkiye’yi bekleyen seçim her şey olabilir ama “seçimlerden bir seçim” olamaz.
Hemen bütün kurumların ve bütün ünitelerin ağır tahribat yaşadığı; ülkenin bütün makro göstergeler ve uluslararası kriterlerde gerilediği ortamda gidilen seçimin kampanya kalitesi ve vizyon yarışı da vasat kalamaz. Ama kalıyor, söyleyelim.
İktidar için üst düzeyde yarışmak; yani değişim ve vizyon temalı bir mücadeleden kaçınmanın anlamı var çünkü en nihayet ortada olağanüstü tablo olmadığını göstermeye çalışıyorlar. “Bir ekonomik problem var ama kimde yok ki… Ya da pandemi ve savaş olmasaydı zaten her şey mükemmel olacaktı… Yine de bütün bu olumsuz dış faktörlere rağmen iyiyiz; Avrupa’da raflar boş, millet soğuktan donuyor vesaire… İkna olmakta zorlanan varsa da ucuz konut, herkese emeklilik, üstüne ücret zammı, yetmezse üzerine beş puan daha veriyoruz… Kim bilir seçime kadar daha neler neler vereceğiz!.
Gönder