adscode
adscode

Meczup da katilin avukatı da sensin Meral

Meczup da katilin avukatı da sensin Meral

İsrail’in avukatlığını yapan Meral Akşener, artık hepten zıvanadan çıktı..

İsrail’e haddini bildiren uyarıları yapması ile tüm İslam aleminin tebriğini kazanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, dünkü grup toplantısında demiş ki:

“Seni uyarıyorum.”

Bu kadına ben şimdi, “İsrail’in bedava avukatlığını yapıyor” demeyeyim de, ne diyeyim?

İsrail’i uyaracağına..

Türkiye’yi uyarıyor!

Netanyahu’ya had bildireceğine..

Cumhurbaşkanı’mıza laf söylemeye kalkıyor..

İsrail’in avukatlığına bakınız, ki artık bu sözler, bedava avukatlığı da geçmiş, profesyonel paralı avukatlık aşamasına gelmiş:

“HAMAS’ın eylemleri en büyük darbeyi Filistin halkına vurdu!”

Vicdansız anne Meral..

Kalpsiz babaanne Akşener..

HAMAS’a bağlı İzzeddin Kassam mensuplarının 7 Ekim’teki operasyonunu kastederek, bu sözleri sarfediyorsun ama..

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guteress bile dedi ki, “Bu çatışma durup dururken oluşmadı. Çok uzun zamandır süren ve sonunda siyasi çözüm görünmeyen 56 yıllık bir işgalden ötürü ortaya çıktı.”

Haydi Meral, minnacık onurun varsa, Guteress kadar bile Filistin halkının yanında olamadığını itiraf et..

Boşver ülkücülüğü, boşver milliyetçiliği, sende vicdan sahipliği bile şüpheli..

BM Genel Sekreteri’nin yaptığı tespiti bile yapamayan, Portekizli birisinin sarfettiği cümleyi bile tekrarlayamayan Türk milliyetçisi iddiasındaki birisine başka nasıl hitap edebilirim?

Şöyle soralım, Meral hanıma:

Son iki yıllık süreçte, İsrail’in Filistinli çocuklara yönelik saldırılarına şöyle bir bak..

Öldürdüğü çocuk sayısına, kadın sayısına bak..

Bir de..

Aynı dönemde senin yaptığın grup toplantılarına bak..

Bir tanesinde, “İsrail, çocukları öldürüyor. Bunu kabul edemeyiz” demiş misin, bir araştır..

Grup toplantılarında, çakma çiftçileri çıkardın..

Çakma esnafı çıkardın..

Aldığı tarımla ilgili krediden habersiz, “Ben bir şey alamadım” diyen, sonra “Aaaa. Evet alınmış” diyen kendinden habersiz şarlatanları grup kürsüsüne çıkardın..

Öğrenci ayağı ile nicelerini grup kürsüsünden konuşturdun..

Patatesten bahsettin.. Soğandan bahsettin.. Domatesten bahsettin de..

Bir defacık olsun, Filistinli çocuklardan, ölen kadınlardan bahsetmedin..

Şimdi patates, kafana balyoz gibi indi..

Soğan balyoz gibi indi..

Patlıcan indi..

Birazcık utanıp, “Filistinlilerin dertlerine derman olamadık. Yaşadıkları katliamlar yerine, patatesten, soğandaki suni fiyat yüksekliklerinden bahsettik. Allah Razı olsun ki, İzzeddin Kassam mensupları, Filistinli çocukların haklarını savunmak üzere yola çıktı.. Bizim eksikliğimizi telafi etti” diyeceğine..

“HAMAS’ın eylemleri en büyük darbeyi Filistin halkına vurdu!” diyor..

Sanki bir ay önce, iki ay önce, üç ay önce, Meral Akşener patates-soğan muhabbeti ile seçim kazanmayı düşlediği dönemde; İsrail, Filistin halkını bombalamıyormuş da.. Şimdi bombalamaya başlamış gibi, algı yapıyor..

Meral Akşener, bir “anne”nin taşıyacağı “vicdan”dan mahrum olduğu gibi, bir siyasetçinin bilmesi gereken en basit bilgilerden de mahrum..

“Ortada Filistin’in meşru bir hükümeti varken sanki Filistinliler için hayırlı bir iş yapmış gibi sen neden HAMAS’ı Filistinlilerin tek meşru temsilcisi görüyorsun? Bu kadar şaibeli bir eyleme imza atanları sen hangi akılla ‘mücahid’ diye lanse ediyorsun?” diyor..

Bu kadın, HAMAS’ın bir siyasi parti olduğundan habersiz olmalı..

HAMAS’ın seçim kazandığından habersiz olmalı..

İttifak yaptığı partilerin, terör örgütü PKK’ya verdikleri desteğin altında ezilen, sorularımıza cevap veremeyen Akşener, eski dönemde grup kürsüsüne çıkarıp konuşturduğu, her seferinde bir başka yalan söylediği ortaya çıkan kürsü meraklılarında ders çıkarmamış olmalı ki, dün de bir öğrenciyi grup kürsüne çıkarmış..

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde son sınıfta okuyormuş, Beytullah Yiğit!

“Öğrencinin sosyal hayatı yok, barınması yetersiz, geçinmesi imkansız. Bu gençlerden derslerinin iyi olmasını bekleyebilir misiniz?” demiş, son sınıf öğrencisi Yiğit..

Sosyal hayat ile başladığına göre..

Yazıklar olsun sana, çocukların katledildiği bir zaman diliminde, çocukları öldürenlerden ziyade, çocukları ölenlere “katil” diyen bir kadının davet ettiği kürsüde, “sosyal hayatımız yok” diyen kim olursa olsun, ona “yazıklar olsun” derim..

Ve sorarım: “Kürsüye çıkmadan önce, gittiğin kuaföre kaç lira verdin?”

Saçları kuaförde tarattır. Sonra gel, “sosyal hayatımız yok” edebiyatı yap..

Devletin yurdunda kal.. Sonra gel, “Barınmamız yetersiz” de..

Evet, bir gencimiz, kaldığı yurdun asansöründeki kaza sebebiyle hayatını kaybetti.

Ama kızını kaybeden, o büyük acıyı yaşayan baba bile, sizin kadar devletine sitem etmedi..

Dünkü grup toplantısında görünen o ki, Meral Akşener artık ipin ucunu kaçırmış. Cumhurbaşkanımıza, “meczup” diyor..

Daha 5 ay önce, kendisini ve 7 düvelin desteklediği ortaklarını eze eze sandıkta yenen bir Cumhurbaşkanına, “Cenab-ı Hak kursaklarından getirir” diyor..

Seçimde % 9 oy alarak, milletten tokat yemiş, tokat manyağı olmuş bir Meral, şimdi Tayyip Erdoğan’a saldırarak, prim toplamaya çalışıyor..

“HAMAS ile Filistin halkı farklı imiş” gibi şu tilkiliğe de imza atıyor, Netanyahu’nun avukatlığını yapıyor, Meral!

“Elbette ki topraklarını İsrail işgaline karşı savunmak Filistinlilerin en doğal hakkıdır. Ancak bu haklı direnişin sözcülüğünü HAMAS’a devretmek Filistin’e değil Netanyahu’ya yapılan bir hizmettir. Ve Netanyahu’ya hizmet eden bir dış politika da barışı getirmeyeceği gibi hiçbir çocuğun hiçbir kadının ve hiçbir sivilin canını kurtarmayacaktır” diyerek, sanki Filistin halkı farklı, HAMAS farklı imiş algısı yapıyor..

Tam da Netanyahu katili de bunu demiyor mu?

Peki o zaman Netanyahu’nun avukatı Meral’e soralım..

Filistin halkı, şu an topraklarını nasıl savunuyor?

Savunabiliyor mu?

 

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder