adscode
adscode
adscode

Kalp ve damar hastalıkları diyabet hastalarında en önemli ölüm

Yeni tip koronavirüs Covid-19 pandemisiyle daha ciddi bir risk haline dönüşen diyabet yaşamı tehdit edebiliyor.

Kalp ve damar hastalıkları diyabet hastalarında en önemli ölüm

Türkiye’de yaklaşık 8 milyon diyabet tanısı konulmuş hasta bulunuyor. Kronik bir hastalık ve aynı zamanda önemli bir sağlık sorunu olan diyabet, özellikle pandemiyle giderek daha fazla kalori alınması, fiziksel olarak daha durağan bir yaşam, uyku-uyanıklık dengesinin bozulması ve kimyasal kirleticilere sürekli maruz kalınmasıyla beraber toplumda giderek daha ciddi bir risk haline geldi.

TÜRKİYE, AVRUPA ÜLKELERİ İÇİNDE DİYABETE EN FAZLA HARCAMA YAPAN ÜLKE
Türkiye'nin Avrupa ülkeleri içinde diyabete en fazla harcama yapan ülke olduğunu aktaran TKD Koruyucu Kardiyoloji ve Ateroskleroz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Öner Özdoğan, "Bu maliyetin yaklaşık yüzde 75’ini diyabetin komplikasyonları; yani diyabete bağlı oluşan kalp ve böbrek hastalıkları için yapılan harcamalar oluşturmaktadır. Ne yazık ki diyabete eşlik eden söz konusu hastalıkların ve risk faktörlerinin kontrol altına alınma oranları ülkemizde son derece düşüktür" dedi.


DİYABETE BAĞLI GELİŞEN KALP VE BÖBREK HASTALIKLARI ÖNLENMELİ
Prof. Dr. Özdoğan, diyabete bağlı hastalıkların ve ölümün en önemli nedenlerinin kalp ve böbrek hastalıkları olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyabete bağlı gelişen kalp ve böbrek hastalıklarını önlemek, diyabetik bireylerin yaşam kalitesini ve beklenen yaşam süresini uzatırken, ülkemizin sağlık kaynaklarının da verimli ve etkili biçimde kullanılmasını sağlamaktadır. TEMD (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği) Çalışması verilerine göre; ülkemizde diyabetik bireylerin yüzde 90’ında kilo fazlalığı ve obezite; yüzde 95’inde dislipidemi (kandaki yağ, kolesterol ve diğer lipid türlerinin anormal seviyelerde olması durumu) ve yüzde 75’inde hipertansiyon bulunmaktadır."

Diyabetli bir bireyde iyi kan şekeri kontrolünün yanı sıra obezite, hipertansiyon, dislipidemi gibi eşlik eden hastalıkların ve gelişen komplikasyonların da uygun biçimde tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyabetik bir hastanın tanı ve tedavisinde endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanları, aile hekimleri, iç hastalıkları uzmanları, nefroloji ve kardiyoloji uzmanları başta olmak üzere birçok farklı branş da görev almaktadır."

HER DİYABET HASTASINA EKG ÇEKİLMELİ
Prof. Dr. Özdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Diyabet hastalarında kalp damarı hastalıkları ve kalp krizleri, periferik damar hastalıkları yani bacak damarı gibi diğer damarlarda tıkanıklıklar, inme ve kalp yetersizliği sık görülmektedir. Özellikle her ne kadar diyabete bağlı ölümlerin en önemli nedeni kalp damarlarının tıkanıklıkları ve kalp krizleri olarak görülse de kalp yetersizliğine bağlı ölümler de önemli oranda görülmektedir.

Bu nedenle, diyabetli bireylerde yapısal ve işlevsel kardiyak sorunlar açısından tarama yapılması ve erken tanı ve önleyici tedavi stratejileri çok önemlidir. Bu nedenle her diyabet hastasına sessiz kalp krizlerini saptamak, kalp hızını ve ritim bozukluklarını değerlendirmek için mutlaka bir elektrokardiyografi (EKG) çekilmelidir ve hastanın EKG örneğini daha sonraki takiplerinde değerlendirmek üzere mutlaka saklaması öğüdü verilmelidir.

Öte yandan, 40 yaşının üzeri ve 15 yılın üzerinde diyabeti olan, diyabete bağlı komplikasyon gelişmiş olan ya da sigara, hipertansiyon gibi ek risk faktörleri olan diyabetik bireylerin şikayetleri olmasa bile yılda bir defa EKG kontrolü yaptırması gerekmektedir. İstirahatte nefes darlığı, yakın zamanda efor kapasitesinde bozulma, ödem, göğüs ağrısı ve EKG de değişiklikleri olan hastalara da ekokardiyografi denilen kalp ultrasonu testinin yapılmasını önermekteyiz. Hatta açıklanamayan nefes darlığı olması, göğüste sıkıntı hissi, efor kapasitesinde azalma tarif eden hastalara gerek görüldüğünde stres testi dediğimiz efor testi de önerilebilir. Öte yandan bacak damarlarında tıkanıklığı gösterebilecek bacak ağrısı, solukluk, his kaybı tarif eden ya da daha önce geçirilmiş geçici ya da kalıcı inme hikayesi olan diyabetik hastaların da mutlaka bir kalp doktoruna başvurması gerekmektedir."

SAĞLIKLI BESLENME VE DÜZENLİ EGZERSİZ BENİMSENMELİ
Prof. Dr. Özdoğan, diyabetli bireylerde hastaneye yatışları ve ölümü önlemek için kan şekeri düzeylerini kontrol altına almak yanında eşlik eden diğer hastalıkları ve risk faktörlerini de kontrol altına almak gerektiğini ifade ederek, "Hastalarda mutlaka sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığı geliştirilmeli, vücut ağırlığı, kan basıncı ve kan lipidlerinin hedefte olması sağlanmalıdır" diye konuştu.

adscode

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder