adscode
adscode

Genel müdür mutfağa girdi Michelin ile çıktı

FİLM senaryosu olur mu

Bence olur. Yeme-içme tutkunu, petrol ve inşaat işiyle uğraşan sanayici Doğan Yıldırım 2016 yılında sessiz sedasız, İstanbul Mahmutbey’de şık bir restoran açar. O tarihlerde kebapçıların, dönercilerin cirit attığı, fabrikaların, atölyelerin gecekonduların kol gezdiği bir semtte beyaz örtülü böyle bir restoran görenleri hayli şaşırtır. Doğan Yıldırım, değişik bir patrondur. Mahmutbey’de de olsa restoranın her köşesinin kaliteli olması için çaba gösterir.

‘KAPANIR DEDİM’

Uzun yıllar o bölgede çalışan bir gazeteci olarak Doğan Yıldırım’ı o tarihlerde tanımıştım. Mahmutbey’deki restoranını neredeyse ilk günlerinden bilirim. Ne yalan söyleyeyim. Gördüğüm anda ‘Çok güzel ama yakında kapanır’ dedim. O ise kendinden emindi:

“Lezzeti bir kenara bırakın, katkısız, doğal ürünler kullanan yerlerin sayısı yok denecek kadar az. İstanbul’da yöresel lezzetleri güvenle, paranızın karşılığını alıp ve şık bir ortamda yiyebileceğimiz yer arayışı beni restoran sahibi yaptı. Aslında iyi restoranın nerede olduğunun çok önemi yok. Bizim burada yerimiz vardı, inşaata giriştik, restorana karar verdik. İyiysek insanlar bulur, gelir.”

REKLAMCILIK YAPIYORDU

Doğan Yıldırım’a döneceğiz ama Seraf’ta başka bir başarı öyküsü daha var: Sinem Özler. Özler İstanbul Üniversitesi Reklam ve Halkla İlişkiler bölümü mezunu. Tanıdık vasıtasıyla yolu Doğan Yıldırım ile kesişiyor ve reklamcılığı bırakıp Mahmutbey’deki restoranın genel müdürlüğünü üsteleniyor.

Doğan Yıldırım titiz bir patron. Doğallık istiyor, hijyen istiyor vs. Şeflerle yıldızı bir türlü barışmayınca mutfağa bizzat Sinem Özler’i sokuyor. Nasıl mı, gelin bizzat Özler’den dinleyelim:

“Doğan bey birinci şef, ikinci şef ile yolları ayırdı. Üçüncü şef de gidince bana döndü. “Ya mutfağa sen gir, ya da burayı kiraya ver, kurtulalım” dedi. Şaka yapıyor sandım. Ciddi olup olmadığını sordum. Ciddi olduğunu söyledi. Reklamcılık ve halka ilişkiler mezunu, kırmızı oje ve rujla gezen bir genel müdürken kendimi mutfakta buldum. Anadolu yollarına düştüm. Kayseri, Adana vs. mutfaklarda çalıştım. Teyzeleri, nineleri buldum, dinledim, izledim. Doğal reçeteleri bizzat uygulayanlardan öğrendim. Ben de onları buraya taşıdım.”

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder