Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Çevre Haftası münasebetiyle canlı bağlantı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden 9 millet bahçesinin açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmete sunulan Adıyaman Millet Bahçesi'nin 505 bin metrekare, Giresun Bulancak Millet Bahçesi'nin 28 bin metrekare, Düzce Cumayeri Millet Bahçesi'nin 72 bin metrekare, Bursa Harmancık Millet Bahçesi'nin 40 bin metrekare, Bolu Gerede Millet Bahçesi'nin 295 bin metrekare, Afyonkarahisar Şuhut Millet Bahçesi'nin 125 bin metrekare, Adana Aladağ Millet Bahçesi'nin 200 bin metrekare, Sivas Şarkışla Millet Bahçesi'nin 150 bin metrekare, Erzincan Tercan ilçesi Camii Şerif Millet Bahçesi'nin 52 bin metrekare olmak üzere toplam 1 milyon 466 bin metrekare büyüklüğe sahip olduğunu belirtti.
Millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, her bir millet bahçesinin sundukları imkanlarla göz kamaştıran projeler olduğunu söyledi. Erdoğan, millet bahçeleriyle şehirlere insanların nefes alabileceği yeşil alan kazandırmakla kalmadıklarını, çocuklardan yaşlılara, gençlerden yaşlılara kadar farklı toplum kesimlerinin sosyal ihtiyaçlarını da karşıladıklarını kaydetti. Şehir hayatının karmaşasından kurtulan vatandaşların ruhlarını burada dinlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Çocuklar burada sosyalleşiyor, gençler burada buluşuyor. Her yaş grubundan insanımız burada spor ve egzersiz yaparak sağlıklı bir hayat sürme imkanına kavuşuyor. Pek çok kültür sanat etkinliğinin de düzenlendiği Millet bahçelerimiz bu yönleriyle büyük bir boşluğu doldurmaktadır” diye konuştu.
Her millet bahçesi ile sosyal, ekonomik ve kültürel değere sahip cazibe merkezleri oluşturulduğunu belirten Erdoğan, millet bahçelerinin tamamının afetlerde toplanma alanları olarak hizmet verdiğini aktardı. 6 Şubat depreminde toplanma alanlarının öneminin daha iyi kavrandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte atılan her adımın, hayata geçirilen her projenin çok ciddi faydalarının görüldüğünü belirtti.
“Hedefimizi 81 milyon metrekareden 100 milyon metrekareye çıkardık”
Cumhuriyetin 100. yılında 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefinin ehemmiyetinin de anlaşıldığını belirten Erdoğan, “Milletimize sözümüzü tutmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her işte olduğu gibi millet bahçelerinde de kendimizle yarışıyoruz. Hedefimizi 81 milyon metrekareden 100 milyon metrekareye çıkardık. Millet bahçesi sayımızı da 500 olarak güncelledik. Şimdiye kadar toplam 21 buçuk milyon metrekare büyüklüğündeki 189 millet bahçemizi hizmete aldık. Halihazırda 27 buçuk milyon metrekare büyüklüğündeki 137 millet bahçemizin yapımı devam ediyor. Bu alandaki vizyon projemiz Atatürk Havalimanı'na yapmakta olduğumuz 7.7 milyon metrekare büyüklüğe sahip millet bahçemizdir. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tüm etaplarıyla hizmete girdiğinde dünyanın en gözde şehir parkları arasında yerini alacaktır. Çevre, Şehircilik Bakanımız Murat Kurum beye şu ana kadar yaptığı gayretler sebebi ile özellikle teşekkür ediyorum. Halef selef olarak şimdi de Mehmet Bey ile bu süreci inşallah en güçlü şekilde devam ettireceğiz” açıklamasını yaptı.
Geçen ay düzenlenen TEKNOFEST'i 2 buçuk milyonu aşkın ziyaretçinin katılımı ile İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Ardından 1.7 milyon insanımızın iştirak ettiği Büyük İstanbul Mitingimizi de burada yaptık. Her ne kadar birileri seçim sürecinde burayı yabancı şirketlere peşkeş çekme niyetlerini ifade etseler de milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta sandığa yansıttığı iradesi ile tüm bu niyetleri kursaklarda bırakmıştır. Şimdi biz de sandıkta tecelli eden bu güçlü iradeden aldığımız cesaretle çalışmalarımızı daha da hızlandırıyoruz. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile ülkemiz genelindeki 500 millet bahçemizin tamamını bitirdiğimizde 81 vilayetimizin çehresinin de değişeceğine inanıyorum. Türkiye'nin bu muhteşem eserlerle buluşmasını sağlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, TOKİ'mize, yüklenici firmalara, mühendisinden mimarına, işçisine herkese şükranlarımı sunuyorum Bizim dünya görüşümüzün özünde tabiatı ve kâinatı bir emanet olarak görmek vardır. Uçsuz bucaksız güzellikleri ile gökyüzü, bize emanettir. İçinde milyarlarca canlıyı yaşatan denizler bize emanettir. Yetiştirdiği türlü nebatatla toprak bize emanettir. Hayatımızı idame ettiren hava bize emanettir. Gözümüzün gördüğü veya görmediği her şey bizlere emanettir” değerlendirmesinde bulundu.
Tabiata en güzel şekilde sahip çıkmanın gayreti içinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Çevre bilincinin özellikle toplumuzda kök salması için gerçekten yoğun çaba harcıyoruz. Geçen yıl yayımladığımız Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 5 Haziran haftasının Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmasını kararlaştırdık. Bu seneki Çevre Haftamızın temasını da temiz dünya temiz deniz olarak belirledik. Çevreye kontrolsüz bir şekilde atılan plastikler, bilhassa denizlerimizdeki hayatı tehdit ediyor. 5 sene önce başlattığımız sıfır atık hareketinin temel hedeflerinden biri plastik kirliliğinin önüne geçmektir. Bu amaçla 81 ilimiz için sıfır atık yönetim planları oluşturduk. Ülkemiz genelinde 166 bin bina ve yerleşkeye sıfır atık sistemi kurduk” dedi.
2017'de yüzde 13 olan geri kazanım oranının 2022 yılında yüzde 30'un üzerine çıkarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM tarafından 30 Mart'ın Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak tüm dünyada kutlanmasını sağladıklarını dile getirdi. Atık ve geri dönüşüm farkındalığı oluşturmaya yönelik çalışmaların bundan sonra da sürdürüleceğini belirten Erdoğan, “Rabbimizin ve evlatlarımızın emaneti olan çevreyi korumakla kalmayıp bizden sonraki nesillere daha da güzelleştirerek teslim edeceğiz. Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz buyuran sevgililer sevgilisi Peygamberimizin ümmeti olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bize düşen çevrecilik adına siyasi ajandalarını dayatmaya çalışanların baskılarına boyun eğmeden emanete hakkıyla sahip çıkmaktır. Bizim görevimiz, orman varlığımızı daha da artırarak gelece nefes olmaktır. Millet bahçeleri ile şehirlerimizde yeşil vahalar oluşturmaktır. Başarılı atık yönetimi ile toprağımızı, denizlerimizi, nehirlerimizi korumaktır. Yarın kıyametin kopacağını bilsek dahi elimizdeki fidanı toprağa dikerek mesuliyetimizi yerine getirmektir. Bu anlayışla bizden önceki 60 yılda yapılan ağaçlandırmanın bir buçuk katını biz sadece 21 yıla sığdırmayı başardık” dedi.
Bugüne kadar 6 buçuk milyar fidanı vatan toprağı ile buluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bugün de 9 milyon fidanın dikimini gerçekleştireceğiz. Türkiye'yi nerde olursa olsun 81 vilayetimizin her birini yemyeşil hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. 6 Şubat depremlerinin bizlere hatırlattığı hususlardan biri de sağlam, dayanıklı ve güvenli binalar inşa etmemiz gerektiğidir. TOKİ'miz tarafından deprem mevzuatına uygun yapılan konutlarda hiçbir sorunla karşılaşmadık. Aynı şekilde son yıllarda inşa edilen hastanelerimiz, kamu binalarımız, spor tesislerimiz bu süreçte başarılı bir sınav verdi. Ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu da yine depremle birlikte daha yakından gördük. Marjinal kesimlerin engelleme çabalarına rağmen dönüşüm yapabildiğimiz yerlerde yıkılan bina sayımız dolayısıyla can kaybımız da az oldu. Kentsel dönüşüm projelerinin önünün kesildiği bölgelerde maalesef üzüntümüz katlanarak arttı. Bu tecrübeler ışığında artık kentsel dönüşüm meselesinde daha kararlı, daha dirayetli adımlar atacağız. Doğrudan insanımızın hayatına yönelik böyle bir konuda tamahkarlığa izin vermeyeceğiz. İdeolojik saplantılarla hareket edenlerin de, gözünü para hırsı bürümüş olan muhterislerin de kaprislerine boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Kanuni, idari ve mali açıdan ne gerekiyorsa onu yapmak suretiyle inşallah bu meseleyi çözüme kavuşturacağız” diyen Erdoğan, ”Vatandaşlarımızın yarısı bizden kampanyasına yönelik yoğun ilgisini, memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma bir kez daha seslenmek istiyorum. Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel veya heyelan tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın. Afetle karşılaşmadan, deprem kapımızı çalmadan önce siz tedbirinizi alın. Mülk sahiplerinin desteği ile şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli getireceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
Gönder