Arkadaşım “Şu yeni çıkan ChatGPT aletini denedim akşam. Ne sorarsan sor, 5 saniye içinde yanıt verip, makale yazıyor!” diye girdi lafa. Denemiş, çünkü onların bölümde dönem sonu sınavlarını nasıl yapacağız diye kriz bile çıkmış. Bu yeni AI tantanası, mevcut intihal software programlarını yaya bırakmış. Gerçi üniversite düzeyinde, özellikle de sosyal bilimler alanında öyle final sınav kompozisyonunu kotaracak çapta bir yetkinliğe sahip olmadığını düşünüyor ama yine de işkilleniyor, “Soruların artık eskisinden daha da sofistike olması gerekiyor - ama tabii hangi bilim dalı, o da önemli” diyor.
Yapay zekayı bir yandan sorularla test ederken, öğrencileri de öyle ChatGPT filan denemeye kalkmayın diye en baştan feci uyarmış, “Ben sizin tek tek İngilizce seviyeniz nedir gayet iyi biliyorum, daha önce yazdığınız minik sınav sorularının yanıtları elimde – ilk şüphe anında sözlüye çağırırım” demiş. Ama tabii garantisi yok, şimdi heyecanla final paper’larını bekliyor.
İnsan haklarının bir alanıyla ilgili final sorusunu ChatGPT’de test edince bir saniye içinde geliyor net cevap, fakat yeterli değil. Ben de baktım, her arama motorunda – ama çer çöp dahil boca edilmiş şekilde – bulabileceğiniz bir bilgi, eleştirel düşünce yok. Oysa öğrencilerin o konuda en aşağı altı sayfa yazıp, ciddi şekilde kaynaklara atıf yapmaları ve atıf yaptıkları sayfa sayılarını belirtmeleri gerekiyor. Bu randımanı tutturmak için de soruyu farklı perspektiflerden tartışan en az dört – beş makale veya kitap bölümü okumak, bu konuda kompozisyon yazarken okudukları metinlere angaje olduklarını göstermeleri gerekiyor.
Arkadaşımın da dediği gibi AI’nin en zayıf yanı “inovasyon” meselesi, şu ana kadar sadece eğitildiği bilgileri aşırı hızla birleştiriyor. Peki sanat ve edebiyatta yaratıcılık konusunda ne kadar başarılı olacak? Bizimkinin kafasında sürekli dönüyor; radyo ve TV de büyük devrimlerdi, teknolojik devrim açısından şimdi nasıl bir hikaye ortaya çıkacak?
Dedim ki, yapay zekayla aranda cenk başlamış. Cevap; Evet, tabii - düelloya davet kesin!
NEW YORK’TAKİ OKULLARDA ERİŞİM YASAĞI
Üniversitede tehdit düzeyi şimdilik düşük olsa da New York’taki ilk ve orta dereceli devlet okullarının cihaz ve internet ağlarında ChatGPT erişimi bloke edildi geçenlerde. Bölge eğitim departmanı kararıyla hem öğrenci, hem de öğretmenlere yasaklandı. Gerekçe; çocukların öğrenme kapasiteleri üzerindeki olumsuz etkisi ve içerik güvenliği ile doğruluğuna ilişkin kaygılar.
Haberlere göre ABD genelindeki eğitim kurumlarında bu yeni dinamik teknolojiye yaklaşım meselesi enine boyuna tartışılıyor ve ülkenin en büyük eğitim sistemi olan New York’ta getirilen yasak dalga dalga diğer bölgelere de yayılabilir. ChatGPT’nin çok geniş bir skalada hem de seri şekilde kusursuz kompozisyonlar yazabilme yeteneği yakında yazılı ödevleri gereksiz hale getirebileceği için (en azından orta düzeyde) eğitimciler endişeli. Çünkü yeni program her soruya hızlıca yanıtlar üretse de eleştirel düşüncenin önünü tıkıyor, problem çözme yeteneğini baltalıyor ki, hem akademik hem hayat boyu başarı için temel öğeler bunlar.
Özel okullarda şimdilik chatbot engeli yok, ancak ChatGPT’yi test eden bir İngilizce öğretmeninin The Atlantic’te kaleme aldığı yazıya bakılırsa “liselerde İngilizce eğitiminin sonu gelmiş bulunuyor”.
Microsoft’un finanse ettiği OpenAI tarafından geliştirilip eğitilen program tarihsel verileri toplayıp derleyebiliyor, kusursuz bir gramerle spesifik stillerde yazabiliyor ve gayet ikna edici mantıksal argümanlar üretiyor. Fakat bazı sınırları olduğu, doğruluk payı tartışmalı çıkarımlar yaptığı gibi saldırgan dil kullanabildiği de belirtiliyor.
New York’taki bazı eğitimciler ise programı bloke etmenin nafile bir çaba olduğu görüşünde. ChatGPT paniğini, 10-15 yıl önce “Eyvah çocuklar bütün cevapları internetten bulacak” diye hasıl olan Google alarmıyla kıyaslayanlar var. Bu kesime göre, programı tehdit olarak görmek yerine ChatGPT’nin yazdığı bir denemeyi temel alıp, bilgiyi geliştirmek üzere sınıflarda tartışma açılabilir.
GOOGLE’DA KIRMIZI ALARM
Tabii alarm veren sadece eğitim ve öğretim camiası değil; yapay zeka marifetiyle yeni dönem sinyali geldiği için Google’da da en üst seviyede alarm verilmiş. New York Times “kırmızı alarm” diye yazıyor.
Google arama fonksiyonu sayesinde dünyanın en değerli şirketlerinden biri haline geldi. Muadilleriyle kıyaslandığında getirdiği sonuçların kalitesi bakımından haksız bir başarı değil. Dünyanın en çok ziyaret edilen web sitesi pozisyonunda, sonuçlar çoğunlukla ürün ve hizmetlerle ilgili olduğu için reklamları da başarılı. Google’ın 2021’deki 256 milyar dolarlık cirosunun 210 milyar doları direkt dijital reklamlardan geliyor ki, bu rakam küresel çapta reklam için harcanan paranın dörtte birinden fazla.
Yani Google aramaları sayesinde dünyanın belki de en kârlı işi dönüyor. Ama klasik stilde aramalar devam ettiği sürece.
Yaşı geçkin kuşak bu motor segmentinde kalıp, önüne gelen alakalı alakasız sayısız sayfada sonsuz linklerle cebelleşebilir ama dijital teknolojiye doğan kuşak sorularının cevabını başka mecralarda daha şipşak ve eğlenceli bulabiliyor. Mesela TikTok’ta; en iyi tişört katlama usulünü, en iyi tablet hangisidir sor, cevabı videoyla gelsin.
Google fazlasıyla uğraştırıcı, bırakın hızlı olmayı ihtiyacı karşılayacak kalitede sonuç vermeyebiliyor. Kimi içerik daha önce zaten sosyal medyada gördüğümüz ya da bloglarda rastladığımız bilgiler olabiliyor.
Ürün aramalarında da Google, reklam pazarında giderek yükselen Amazon’un dişli rekabetiyle karşı karşıya; 2021 itibariyle Amazon’un reklam geliri 31 milyar doları buldu.
Google devasa gelirine rağmen artık bütün dijital arama problemlerini çözme yeteneğine sahip ve yenilmez gibi görünmüyor. Müsebbibi de yapay zeka ve özellikle de ChatGPT modeli. New York Times’ın yazdığına göre en azından Google yönetimi yeni chatbot’u tehdit olarak görüyor. Google bugün en üstün arama motoru olsa da en iyi cevabı almak için spesifik sözcük kombinasyonlarıyla beslemek gerekiyor. Google saniyeler içinde milyonlarca sonucu insanın önüne yığarken, ChatGPT insan sorusuna insan kimliğinde cevap veriyor, tekno-kültürel aygıt olarak bir nevi dijital diyalog ortaklığına giriyor, Google gibi veri bankası değil. Bu nedenle de geçen kasım ayında sahneye çıkışının ilk beş gününde bir milyon kullanıcı sayısına ulaşıyor.
Gerçi şimdilik güncel açık internet bağlantısı yok, eğitimi 2021 sonuna kadar olan içerikle sınırlı. Ancak güncel bilgiye doğru atılım yapması an meselesi. Halen ChatGPT3 bazında olan modelin yerini bu yılın bahar aylarında ChatGPT4 alacakmış. Yeni nesil chatbot güncel piyasaya daldığı zaman, gündelik arama alışkanlıklarımızdan sonsuz reklamlarla para kazanan Google için ciddi bir tehdit olacak. Şirket bu yüzden alarmda.
Ancak uzmanlar şunu da söylüyor: Google iş modelinin çabucak köhneleşmesi o kadar kolay değil, çünkü kişisel diyalog temelinde en doğru cevabı bulmaya çalışan yapay zeka teknolojisini pazarlamak daha zor.
Yine de Google düelloya bileniyor gibi. Kırmızı alarm kapsamında, şirkette kapalı devre kullanılan yapay zeka teknolojisi LaMDA’yı (Diyalog Uygulamaları için Dil Modeli) piyasada erişime açma seçeneğini de konuşuluyormuş. Söylentiye göre ChatGPT’ye kat kat üstün gelirmiş.
Google’ın yapay projesinde çalışan mühendis Blake Lemoine geçen yaz, LaMDA’nın kendi bilincini geliştirdiğini ve sözel becerilerinin ardında bir zihnin olabileceğini, bu nedenle de isteklerine saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyince işten uzaklaştırılmıştı. Şirket sözcüsü, “LaMDA’nın duyarlı olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığı gibi, bu iddiayı çürüten çok kanıt var” demişti.
O gün bilinç düzeyi yalanlanan Google’ın yapay zekası bakalım ChatGPT ile düelloya girişecek
Gönder