“…Görüldüğü gibi tarihin seyri bize, AK Parti'nin sadece dünün ve bugünün değil yarının da partisi olduğuna işaret ediyor. Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi açıkladığımızda, birileri yine bize dudak bükmüştü. Bizim 2023 hedefleriyle, 12 yıl sonrasına kadar uzanan program ve proje yapabilmemizi akılları almayanlar, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı duyunca, tümden zıvanadan çıkmıştı.”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 11 Nisan'da seçim beyannamesini açıkladı ve 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde kamuoyuna duyurdukları “vaatleri” yeniden sıraladı. Yeniden dedim! Çünkü… Geçen 12 yılda verilen sözler tutulmadı. Erdoğan'ın 6 bölüm 31 başlıktan oluşan çağrısını okuyunca “AKP sanki 14 Ağustos 2001'de değil de 11 Nisan 2023'te kuruldu” duygusuna kapıldım.
Örneğin…
Bitmeyen şarkı: Vesayet
Kelime kelime, cümle cümle aynı tespitler var:
12 Haziran 2011… “Çünkü biz medeniyetimizin ruhu teşkil eden ilkenin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi olduğuna inanıyoruz.” (Sayfa 8)
11 Nisan 2023… “Devlet; milletimizin bağımsız bir biçimde varlığını sürdürmesini garanti altına alan ve ortak dayanışma için gerekli örgütlenmeyi ifade eden, insanı yaşat ki devlet yaşasın şiarıyla millet için var olan bir diğer temel değerimizdir.” (Sayfa 30)
12 Haziran 2011… “Olağan dışı dönemler yaşayan Türkiye'nin olağan döneme, normal demokrasiye, hukuk devletine geçmesi AK Parti iktidarında hız kazanmıştır. Vesayet yıllarından sonra gelen bu normalleşme süreci büyük bir değişim dönemidir.” (Sayfa 9)
11 Nisan 2023… “Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine sadık kalarak ve adeta siyaseti yapı sökümüne uğratarak, vesayet odaklarını çökertip demokrasiyi demokratikleştirerek ortaya koyulan bu başarıların altındaki manevi dinamikler ise; öz benlik ihyası, öz güven inşası, kimlik pekiştirilmesi, aidiyet kuvvetlendirmesi ve gönüllere girmektir.” (Sayfa 14)
12 Haziran 2011… “Sivil toplum, bizim demokrasi anlayışımızın olmazsa olmazıdır. Çağdaş, çoğulcu ve katılımcı demokrasilerde sivil toplum alanı her şeyden önce farklılığın alanıdır. AK Parti, karar alma süreçlerinde sivil toplumun aktif katılımını elzem görmektedir.” (Sayfa 8)
11 Nisan 2023… AK Parti olarak; sadece demokrasiyi durağanlaştıran vesayet odaklarıyla değil teknolojik atılımlarımızın önünü kesen vesayet odaklarıyla da Türkiye'yi edilgen ve buzullaşmış bir dış politikaya mahkum eden vesayetçi diplomasiyle de yargıda, akademide, sendikal faaliyetlerde, sivil toplumculukta, medyada halkın nefes borularını tıkayan tüm vesayet odaklarıyla mücadele ettik. (Sayfa 13)
Ya da “yeni anayasa” ve “ekonomi” konusunda vaatler!
Aynı nakarat: Yeni anayasa ve yeni ekonomi
12 Haziran 2011… “Esasen, Türkiye'nin her alanda kat ettiği mesafe ve yükselen toplumsal talep yeni anayasayı ertelenemez hale getirmiştir. Demokratikleşme sürecinin taçlandırılması da yeni anayasanın hazırlanmasına bağlıdır.” (Sayfa 15)
11 Nisan 2023… 24. Türkiye Yüzyılı'na Yeni Anayasa… Milletin kendi iradesi ve kendi eliyle yaptığı, her bir vatandaşımızın “içinde ben varım”, “benim iradem var” dediği YENİ ANAYASA… Yaşam hakkını, düşünce ve kanaat özgürlüğünü, inancı ve inandığını yaşama özgürlüğünü, aileyi, toplumu ve mülkiyet hakkını koruyan YENİ ANAYASA…” (Sayfa 68)
12 Haziran 2011… “Haksız rekabetin önlendiği, fikri hakların korunduğu, tüketici haklarının ihlal edilmediği, sözleşmelere taraf olanlar arasında ayrım yapılmayan bir ortamda belirsizlikler azalır, böylece yatırım, istihdam ve üretim artar.” (Sayfa 32)
11 Nisan 2023… “Güven ve istikrar içinde, rekabetçi bir ortamda büyümeye ve istihdam üretmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla yapısal cari açık sorununu ortadan kaldıracak politikalarımızı kalıcı bir şekilde hayata geçireceğiz.” (Sayfa 47)
12 Haziran 2011… “Ekonomi politikalarımız ‘şeffaflık', ‘süreklilik', ‘tutarlılık' ve ‘öngörülebilirlik' ilkelerini esas almaktadır.” (Sayfa 32)
11 Nisan 2023… Öngörülebilir, şeffaf ve etkili politikalar setinin kararlı bir siyasi irade ile hayata geçirilmesi için 5 yılın yol haritası niteliğinde, çalışmalarını yürüttüğümüz Ekonomi Eylem Planı uygulamaya konacaktır. (Sayfa 47)
SONUÇ: AKP ve Erdoğan yeni dönemde “Türkiye Ekonomi Modeli”nden vazgeçeceğini de şu vaatle açıkladı: “14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni kabine içinde yine güçlü bir ekonomi ekibi görev üstlenecektir.” Bu da uluslararası anlamda bağlantıları olan Mehmet Şimşek ekibinin tekrar geri dönmesi demek!
O zaman soruyorum: 23 Eylül 2021'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 18 seviyesine çekti. Dolar, 22 Eylül'de 8.63'tü, 23 Eylül'de 8.73 oldu. Faizde indirim devam etti ve 22 Eylül'de 8.63 olan dolar kuru dört ayda (20 Aralık) 18.37 liraya kadar yükseldi. Bu arada kim ya da kimler kazandı? Sonra 20 Aralık'ta kabine toplantısında Erdoğan konuştu ve kur 12'lere düştü ve ardından yine 18-19'lara çıktı. Bu arada kim ya da kimler kazandı?
Gönder