Yılın tamamlanmasına bir hafta kala 2022’de S&P 500 Endeksi yüzde 19, Nasdaq 33 düşerken Dow Jones Sanayi Endeksi’nde gerileme yüzde 8 ile sınırlı kaldı.
Aynı dönemde tüm dünya borsaları MSCI endeksiyle yüzde 20 geriledi.
Türkiye borsası ise MSCI Endeksi bazında yılbaşına göre yüzde 82’lik getirisiyle dünya liderliğini sürdürüyor.
➔ Geri dönüp bakılacak olursa 2022 enflasyon seyrinin tamamen yanlış öngörülüp ardından kontrol altına alabilmek için son 40 yılın en sert faiz artışlarının yapıldığı bir yıl olarak hatırlarda kalacak.
➔ Ve de 24 Şubat’ta patlayan Rusya-Ukrayna Savaşı var ki, dünyanın da, ekonomilerin de, piyasaların da dengesini bozdu. Küreselleşmeyi de bitirdi.
SAVAŞ, ANTİ KÜRESELLEŞME, ENERJİ KRİZİ
➔ Öncesinde başlayan enerji fiyat yükselişleri ise savaş sonrası tam bir krize dönüştü. Dünya yarım asır sonra ikinci enerji krizini olanca şiddetiyle yaşamaya başladı. Kriz 2022’den 2023 ve sonraki yıllara da taşınıyor.
➔ Bir yanda bölünen dünya ve küreselleşmeden geri dönüşün kesinleşmesi, diğer yanda korona salgını nedeniyle kapanan Çin ekonomisinin son 40 yılın en düşük GSYH artışında kalması, dünya büyümesini yarı yarıya düşürdü.
➔ Ancak Batı ülkelerinde büyüme piyasaları tersine olumsuz etkiliyor. Mesela geçen hafta ABD ekonomisi 3. çeyrekte yüzde 3,2 oranında büyüdü. Beklenti büyümenin yüzde 2,9 seviyesinde olacağı yönündeydi.
➔ “ABD ekonomisi büyüdükçe Fed faiz artırmaya devam edecek” korkusu borsaların düşmesine neden oldu.
➔ Cuma günü açıklanan ABD'nin kişisel harcamalarının Kasım ayında yıllık bazda yüzde 5,5'lik artışla nispeten ılımlı gelmesi bile moralleri tam olarak düzeltmeye yetmedi. Bu rakam Ekim ayında yüzde 6.1 seviyesindeydi.
➔ Kısaca büyüme de büyüyememe de küresel piyasalara yaramadı. Bu nedenle yıl boyunca borsaların yakası bir araya gelmezken, sürekli bir kritik Fed toplantısından diğerine haftalar ve aylar büyük belirsizlikler içerisinde geçti.
ENFLASYON, RESESYON VE YÜKSEK FAİZ ÜÇGENİ
➔ Ama faiz artırımları bitmedi, 2023 yılında da devam edecek. Bu nedenle belirsizlik ve baskı 2023 yılına da taşınmış durumda.
➔ Peki piyasalar bakımından kâbus dolu bir dönemin artık geride kaldığını söyleyebilir miyiz?
➔ Pek değil. Zira 2022'de piyasaları hop oturtup hop kaldıran sorunlardan hiçbiri kalıcı çözüme kavuşmadı.
➔ Enflasyondan resesyona, faiz artırımlarından kıtlaşan likiditeye, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan tedarik zinciri sıkıntılarına kadar hemen her başlık 2023'te piyasaları uğraştırmaya devam edecek.
➔ 2023'ün ekonomik haritasını 2022 yılında olduğu gibi enflasyon, resesyon ve merkez bankaları üçgeni belirleyecek.
➔ Yeni yılda enflasyon hangi yöne gidecek, resesyon sert mi olacak yoksa hiç mi yaşanmayacak soruları yıl boyunca önemini koruyacak.
➔ Daha da önemlisi bu gelişmeler karşısında merkez bankaları hangi rotayı izleyecek? Ekonomilerin ve piyasalar yine merkez bankalarına odaklı bir seyir izlemek zorunda kalacak.
2023’ÜN BEKLENTİ VE KORKULARI
➔Piyasalar para bolluğuna çok duyarlıdır. El altında yeterince likidite var ise şirketlerin piyasa değeri veya üretim seviyelerinin çok da önemi olmaz.
➔ Korona krizi süresince dünya ekonomisinde adeta kuş uçmaz hale gelmişti. Ne üretim ne de tüketim kalmıştı. Ancak bol para politikaları nedeniyle borsalarda adeta bayram havası vardı.
➔ Bu nedenle piyasaların 2023'ten temel beklentisi yine bol para döneminin geri gelmesi olacak.
➔ Siyah Kuğu durumu hariç bunu sağlayacak yegane koşul ise resesyonun piyasaları sert bir şekilde vurması olabilir.
➔ Zira yalnızca bu koşulda Fed sıkı para politikasını terk edip yeniden faizleri düşürme kararı alabilir.
➔ Aksi halde yumuşak bir resesyon veya resesyonun piyasaları hiç etkilememesi halinde ise Fed faizleri daha fazla artırmasa bile düşürme kararı almayacak.
➔ Ta ki enflasyon düşene kadar. Bu da bol para döneminin geri dönme süresini uzatacak.
➔ Çok olumlu gelen ABD'nin 3. çeyrek büyüme rakamlarına piyasaların düşüşle gösterdiği sert tepkinin nedeni aslında bu.
➔ Yoksa ABD Merkez Bankası insanların iş bulduğu, ekonominin büyüdüğü bir ortamda faizleri düşürmek için herhangi bir adım atmayı aklının ucundan bile geçirmez.
YÜKSEK FAİZ EKEN RESESYON BİÇECEK Mİ?
➔Başta FED ve ECB olmak üzere yüksek faiz politikası uygulayan merkez bankalarının attıkları bu adamların sonuçlarını 2023'te görmeleri bekleniyor.
➔ ABD'de yüksek enflasyonun ateşi biraz düşmeye başladı.
➔ Ancak gelecek sene için yatırımcılar şirket karlılığında önemli düşüşler de bekliyor.
➔ S&P 500 şirketlerinin 4. çeyrek kârları yıllık bazda yüzde 1,1 geriledi. Bu durum 2020’nin 3. çeyreğinden bu yana bir ilk.
➔ 2022 yılı itibariyle S&P 500 şirketlerinin toplam kârının yüzde 5,7 artacağı tahmin ediliyor.
➔ Gelecek yıl için tahminler ise karların yalnızca yüzde 4,7 artacağı ve bu rakamın da yukarıdan ziyade aşağı yönlü revize edilme ihtimalinin yüksek olduğudur.
➔ Yüksek enflasyon ve yüksek faizler hem tüketicilerin hem de sanayicilerin belini bükecek gibi görünüyor.
➔ 2023’de yavaşlayan ekonomi ve tüketimle birlikte resesyon tartışması gündeme ağırlığını koyacak.
➔ Yaklaşan kayıpları göğüslemek için başta teknoloji şirketleri olmak üzere pek çok sanayi devi şimdiden çalışan sayılarını azaltmaya başladı bile.
➔ İşten çıkarmaların artarak devam etme olasılığı ise gelecek senenin en çok tartışılacak konularının başında gelmesi bekleniyor.
3.2 TRİLYONLUK TEKNOLOJİK ÇÖKÜŞ
➔ Korona krizinde küresel borsaları sırtlayan teknoloji şirketleri trilyon dolarlık piyasa değerleri ile göz kamaştırmıştı.
➔ Ancak Fed'in bol para politikalarını sona erdirmesiyle hızlı yükseliş yerini tarihi bir çöküşe bıraktı.
➔ FAANG diye bilinen Facebook, Apple, Amazon, Netflix ve Google’dan oluşan dev teknoloji şirketleri 2022’ye 7.73 trilyon dolar piyasa değeri ile başlarken, bu rakam 23 Aralık itibariyle 4.57 trilyona indi ve tam 3.16 trilyon dolar azaldı.
➔ Teknolojinin devleri yüzde 41 düşünce Nasdaq’ın diğer büyük, orta büyük ve küçük teknoloji şirketleri ne yapsın? Nasdaq’ın toplamı yüzde 33 gerilediğine göre daha küçükler daha dirençli çıkmış.
➔ Faizlerin yükselmesi ve risk iştahının azalmasıyla 2023'te teknoloji sektöründeki erimenin devam etmesi bekleniyor.
➔ Teknoloji şirketlerindeki bu kayıplar Nasdaq ve S&P 500 Endeksi’nde ciddi düşüşlere neden olabilir.
➔ Sanayi şirketlerinden oluşan Dow Jones’un kaybının yüzde 8’le sınırlı kalması ise önümüzdeki dönemde tercihin nereye doğru kayabileceğinin işareti olabilir. Paranın kıtlaşması ve pahalılaşmasıyla klasik üretici şirketlere yeniden dönüş oluyor galiba.
➔ Son yıllarda bol bol para kazananlar 2023’te galiba bön bön bakacaklar.
Gönder