adscode
adscode

Türkülerin üstadı Hüsamettin Subaşı Tarkandan önceki ilk öpücük benimdi

Bu hafta 1970 lere ışınlanıyoruz Televizyonun tek kanal olduğu zamanlar Bir kuşak onu çok iyi hatırlayacaktır TRT nin siyah beyaz ekranında papyonu ve takım elbisesiyle

Muha muha Can Hatice’ türküsünü söylerken Tarkan’dan yıllar önce ilk öpücüğü o atmıştı seyircilere... Dönemin sevilen türkülerini bugünün ‘video klip’ formatında seslendiren Türk halk müziği sanatçısı Hüsamettin Subaşı ile sanat hayatının 50. yılını kutlamak için çıkardığı ‘Vallahi O Yardır’ albümü vesileyle buluştuk. Hem kendi hikâyesini dinledik hem de repertuara kattığı türkülerinin sosyolojisini konuştuk.
1- TÜRK halk müziğinin özgün sesi Hüsamettin Subaşı ile beraberiz… Sanat hayatının 50. yılını kutlamak için çıkardığı ‘Vallahi O Yardır’ albümü üç bölümden oluşuyor; klasik türküler, unutulmuş türküler ve derleyerek meşhur ettiği türküler. Subaşı albümü, “Geleneksel olan ile teknolojinin birleşiminden, geçmişten geleceğe, benden sizlere bir anı olsun…” diye takdim ediyor. Bundan önceki albümünü 30 yıl önce çıkardığını düşünürsek ‘geçmişten geleceğe’ çok yerinde bir tanım! O halde ilk soru buradan; Türk halk müziğine ve türkülere ilgi 30 yıl önceyle kıyaslandığında nasıl?

TÜRKÜNÜN MODASI GEÇMEZ

Hüsamettin Bey, “Halk müziğine rağbet hiçbir zaman bitmiyor, bitmez de…” diye yanıtlıyor: “Devrinin geçmesi diye bir şey söz konusu olamaz çünkü bu müzik adı üstünde; halkın müziği… Halk oldukça halk müziğinin de ne modası geçer ne dinleyicisi azalır. Özellikle gençler daha ateşli tempo tutuyor, hep beraber söylüyorlar.” Subaşı, yorumcu kimliğinin yanında araştırmacı olarak Anadolu’nun farklı yörelerinde derlediği anonim eserleri Türk halk müziği repertuarına kazandırıp nesillere aktarımı için de çalışmalar yürütüyor. Ancak türkülerin hikâyesini dinlemeden kendi hikâyesini öğrenelim….

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder