adscode
adscode

Terör saldırısının mesajları ve fitne terörü

Terör saldırısının mesajları ve fitne terörü

Ankara’da İçişleri Bakanlığı’nın giriş kapısı önünde dün saldırı girişiminde bulunan iki PKK’lı teröristten birisi kendisini havaya uçurdu diğeri de kahraman polislerimiz tarafından olay yerinde etkisiz hale getirildi.

PKK/KCK tarafından üstlenilen saldırı girişimi zamanı, yapıldığı yer, teröristlerin üzerlerindeki silahlar tek tek analiz yapmayı gerektirecek cinsten.

Ancak her şeyden önce şunu söylemek gerekiyor. Bu saldırı, arkasında emperyalist güçlerin olduğu PKK terör örgütünün tüm Türkiye’ye, Türk devletine ve Türk milletine saldırısıdır. Herkesin buna odaklanması ve terör gerçeğini tartışması gerekiyor.

Ancak her terör saldırısında olduğu gibi, kutuplaşma ve algı operasyonları ortalığa saçıldı.

En son 13 Kasım 2022 günü İstiklal Caddesi’nde yapılan bombalı saldırıda olduğu gibi yine kamplaşma ve algı operasyonları birbirini kovaladı.

Bazı kesimler terör saldırısı üzerinden birbirlerine karşı algı operasyonu çekerken, işin ilginç tarafı PKK terörü hiç umurlarında olmayan kesimler de bu tartışmalara da dahil oldu.

Bu saldırıyı planlayan PKK’lı teröristlerin amaçlarından biri şiddet yoluyla korku yayıp propagandasını yapmak ise diğeri de bu tartışmaya yol açmak olmalı.

İNCE PLANLANMIŞ SALDIRI GİRİŞİMİ

Saldırı girişimi bu yönüyle de ince planlanmış. Sadece zamanı ve yeri değil yöntemi ile de mesaj verilmeye çalışılmış gibi. Daha önce kiralık araç kullanan teröristler bu kez Kayseri’de iki yıllık evli veteriner Mikail Bozloğan’ı şehit edip gasp ettikleri ticari aracını saldırıda kullandılar. Böylece şüphe uyandırmadan Ankara sokaklarında dolaşarak saldırı yapacakları noktaya ulaştılar. Bu da terör örgütünün, alınan önlemlere karşı yeni ve kanlı yöntemlere başvurduğunu gösteriyor.

Teröristlerin saldırı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama döneminin açılış gününü seçmiş olmaları da vermek istedikleri mesaj açısından dikkat çekici.

Saldırı girişiminde hedef ise Türkiye’nin terörle mücadele konusunda en ön safta olan kurumlarından İçişleri Bakanlığı oldu. Bu da önemli bir ayrıntı.

Bu unsurlar yurtiçinde bitme noktasına gelen terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu üzerinden hâlâ güçlü olduğu mesajını vermeye yönelik.

ROKET RUS, TÜFEK ABD

Dün, TBMM’nin açılışına saatler kala 09.30’da İçişleri Bakanlığı’nın önüne gelen teröristler araçtan iner inmez girişe yönelince polislerin açtığı karşı ateş sonucunda biri kendini havaya uçurdu. Diğeri de yine polisler tarafından olay yerinde öldürüldü.

Teröristlerin sırt çantalarında taşıdıkları patlayıcılar yanında, yanlarında Rus menşeili roket, ellerindeki ABD yapımı otomatik silahlar vardı.

Teröristlerin üzerindeki Rus yapımı roket ve ABD yapımı tüfek Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı terör saldırılarının arkasındaki güçleri bir kez daha anlamamız için yeterli birer simge. Bir yandan PKK’yı terör örgütü olarak bile tanımayan ve destek veren Rusya diğer yanda PKK’yı terör örgütü olarak tanıdığı halde ona maddi ve silah desteği veren NATO müttefiki ABD...

Bu durum Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı terörün asıl kaynağının ne olduğunu gösteriyor. Ama asıl önemlisi; saldırı girişiminin yeri, zamanı ve yöntemi ile amaçlanan şeyin ne olduğunu anlamak.

FİTNE DALGASI

Başta da dediğim gibi; bu saldırıyı planlayan PKK’lı teröristlerin amaçlarından biri şiddet yoluyla korku yayıp propagandasını yapmak ise diğeri de “fitne terörünü” yaygınlaştırmak olmalı. Nitekim, saldırı üzerinden korkunç bir fitne dalgası ortaya çıktı. Terörle Mücadele Kanunu’nun birinci maddesinde terör şöyle tanımlanır: “Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”

TMK’nın 7’nci maddesinde de terör propagandası tanımı ve ceza miktarları yazılıdır. Son zamanlarda terör tanımındaki “kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak” suçunu işlenmesine dair bir başka yol peydah oldu o da fitne.

Elbette TMK’daki terör tanımına girmiyor ama son zamanlarda her saldırı sonrası bir de fitne terörüne maruz kalıyoruz.

KUTUPLAŞMA, YALAN ALGI OPERASYONU

BİR 
anda saldırıyı yapan kişi, arkasındaki örgütü unutup birileri toplumsal kaosu artırmak için fitne bombasının fitilini ateşliyor. 6 Kasım 2022 tarihinde İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı sonrası da benzer durum ortaya çıkmıştı. Saldırının PKK tarafından yapılmadığından başlayarak; işin içinde hükümetin olduğundan tutun, Suriye’de hükümetin desteklediği grupların olduğu, asıl amacın da seçime doğru giderken yine hükümetin elini güçlendirmek olduğunu yazan söyleyen sözde gazeteci ve televizyoncular bulca algı operasyonu yaptı. Hatta “Seçim kampanyası başladı” gibi saçma yorumlar yapıldı. Sonunda saldırıyı yapan teröristler yakalandı ve kendi itiraflarıyla arkasında PKK terör örgütünün olduğu ortaya çıktı.

Ancak toplumsal kaos için hiçbir fırsatı kaçırmayan kutuplaşmış taraflar dün de kendisini gösterdi. Bir anda saçma sapan analizler yanında yaydıkları fitne ile devlet içinde kaos çıkarmaya çalıştılar.

Konuyu yerel seçimden tutun da farklı farklı örgütlere bağlayanlar, Bakanlık ve Emniyet içi çatışmaya vardıranlar ortaya çıktı. PKK, DHKP-C, FETÖ terör örgütleri bugüne kadar hiç umurunda olmayan kesimler bir anda taraf olup, PKK terörünü tartışmak yerine fitne ateşini körüklemeye başladı.

Böylece PKK terör örgütü bir eylem yaptığında, korku yaymak yanında nasıl fitne çıkarabileceğini bir kez daha görmüş oldu. Çünkü amacına sadece terör saldırısı ile değil fitne ile ulaşabileceğini biliyor. Saldırılarını da ona göre planlayacaktır.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder