adscode
adscode

Odaya kapanıp müzik dinlemek

PANDEMİ döneminde odalara kapanıp çalışırken durmaksızın belleğime Friedrech Hölderlin 1770 1843 gelip yerleşirdi

Başkalarının teşhisiyle bir odaya kapanmış ve durmadan çalışmış.

Çoğumuz böyle günler geçirdik. Sormak gerekir; yazmak, çalışmak için eve kapanmamıza bir salgın mı sebep oldu? Bu soruya net bir yanıt veremeyeceğim.

O dönemde sanırım birçok kişinin ruh kurtarıcısı müzik olmuştur.

Televizyondaki müzik kanalı Mezzo’da müzisyenlerin doğaya çıkıp orada enstrümanlarını çalışlarını gördükçe gezintiye çıkmış gibi hissederdim kendimi. Bir ağacın dibinde trompetini çalan bir müzisyen sanki benim için çalıyordu.

Kendi diskoteğinizden müzik dinlemek sizi anılar yumağının içine de çeker. Bazı müzisyenlerin yaşam öyküleri de bir dinleyici olarak beni etkiler.

İki CD yapmayı düşünüyorum, biri Batı müziğinden seçmeler, ikincisi de ailemin sevdiği, dinlediği, bazılarının çaldığı besteler.

Bestelerin öyküsü benim için çok ilgi çekicidir. Onları okuyup öyle dinlerim.

SARAÇHANE’DE PAN HEYKELİ BULUNDU

Saraçhane Arkeoloji Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Miras Ekibi’nin yürüttüğü kazılarda Antik Yunan mitolojisinde çobanların ve sürülerin tanrısı olarak bilinen Pan’ın heykeline ulaşılmış.

Bu haber beni edebiyat tarihimizin sayfalarına götürdü.

İyi şair Behçet Necatigil’in ‘Panik’ şiirini anımsadım.

Sevgili arkadaşımız Erdal Öz’ün 7 Kasım 1962’de bizim evimizde Behçet Necatigil ile yaptığı konuşmadan bir bölüm aldım.

Erdal Öz soruyor: “Kır Şarkısı adlı şiirinizde Tanrı Pan, oldukça yumuşak, iyimser, insancıl, rahat bir tanrı, oysa ‘Panik’ adlı şiirinizde anlattığınız Pan’ı beton yapılara, büyük caddelere, kirli kent yaşamına sokuyor ve ona daha sert, daha acımasız, daha kötümser bir yüz ve yürek takındırıyorsunuz, neden?”

Behçet Necatigil: “Eski kırların munis Pan’ı, o ‘Kır Şarkısı’ndaki cana yakın Pan, kent kriz ve sorunlarının kent dışlarına da taştığı, kır ve köy insanlarını kentlere bir yaşama içgüdüsüyle itelediği bir dönemde elbette korkunç ve gazaplıdır. İki Pan arasında en az on beş yıllık fark var.”

‘Panik’ şiirinden ilk dörtlük:

“Artık ıssız kırları bıraktı Pan

Şimdi birçok ülkenin milyonluk kentlerinde,

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder