adscode
adscode

Erdoğan IMFye teslim oldu

Erdoğan IMFye teslim oldu

Merkez Bankası’nın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikalarıyla uyumlu olarak attığı dev faiz adımının özeti şudur:

Önümüzdeki dönem daha yoğun şekilde IMF politikaları uygulanacak.

Bu durum Türkiye’nin yabancısı olduğu bir tablo değil. Ancak AKP, “IMF’ye teslim olmadık. Artık IMF kapıdan içeri giremez” söylemini vitrine koymaya devam etmek istediği için adı konmamış bir ekonomik darboğazdan çıkış programı uygulanmaya çalışılıyor.

Bunun adı IMF programıdır!

Bu program özünde AKP’nin daha iktidara geldiği gün uygulamaya başladığı, çokuluslu şirketlerin (ÇUŞ) dayattığı yol haritasıdır!

***

AKP’li kardeşlerimizin de kolay anlaması için Özal’dan örnek verelim.

Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesinde işbaşında olan Demirel hükümetinin başbakanlık müsteşarı idi. Bu kimliği ile 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının mimarı olarak biliniyor. 24 Ocak Kararları Türk Lirası’nın değerini düşüren, Türkiye’yi çokuluslu şirketlerin pazarı haline getirmeyi öngören, sosyal devleti büyük ölçüde erozyona uğratan kararlardı.

12 Eylül darbesi oldu. Darbe yönetimi emekli amiral Bülent Ulusu’nun bir hükümet kurmasını istedi. Ulusu hükümetinin ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Turgut Özal’dı. Özal, 12 Eylül öncesinde başında olduğu 24 Ocak kararlarını 12 döneminde de uyguladı.

6 Kasım 1983’te genel seçimler yapıldı, parlamento açıldı. Turgut Özal bu kez başbakanı olarak 24 Ocak Kararları’nı uyguladı!

Neymiş?

Dönemler gelir geçer, ekonomi yönetimi anlayışı ÇUŞ’lar pusulasında devam edermiş.

Kabul etmek gerekir ki Erdoğan, Özal’ı da aştı. Özal döneminde toplumsal muhalefet bir doz daha güçlü olduğu için, Özal her şeye karşın Erdoğan’a oranla yarım doz daha Cumhuriyetin ekonomi değerlerine karşı duyarlı olduğu için ÇUŞ’ların tüm istemleri karşılanamadı.

AKP daha gelir gelmez Türkiye’nin en büyük ilaç fabrikalarından birini SSK ilaç fabrikasını kapattı. Kâğıt fabrikalarını, Sümerbank fabrikalarını arsa fiyatına satıp, bitirdi. Özelleştirdiği kimi işletmelerin kasasındaki para özelleştirme bedelinden daha fazlaydı!

Her şeyi sattılar, satacak bir şey kalmayınca yeni bir arayışa girdiler.

Ekonomistler Erdoğan’ın “Bu kardeşiniz burada olduğu sürece faiz düşecek” sözüne anlam veremiyordu. Aynı ekonomistler geçen hafta faizlerin beklenenin üstünde artmasına da anlam veremiyorlar. “Sonuçlarını görelim, o zaman belki anlarız” diyorlar!

***

Muhalefete gelelim...

Bu tabloya bakıp ekonominin ne kadar kötü olduğunu anlatması yetmez...

Erdoğan’a, “Dün öyle diyordun, bugün böyle oldu” demesi yetmez... Halkın ne kadar ezildiğini anlatması yetmez...

Muhalefet AKP’nin ruhunu oluşturan, ÇUŞ’lara teslim olan, adı konmamış IMF teslimiyetçiliğine karşı ne öneriyor?

Bunu yüksek sesle anlaşılır ve inandırıcı biçimde söylemesi gerekir.

Yoksa muhalefetin planı da şu mu?

- Benim alternatifim yok. Ben AKP’nin uyguladığı liberal politikaları biraz daha insaflı, biraz daha halkı düşünerek uygulardım!

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder