adscode
adscode

Duygularınız da egzersiz yapsın

Düzenli bedensel egzersiz alışkanlığının vazgeçilmez bir iyi yaşlanma anahtarı olduğu kesindir

Diğer taraftan araştırmalar, duygusal egzersizlerin de en az bedensel egzersizler kadar önemli olabileceğine işaret etmektedir.

Tek düze ve sıradan bir hayat, depresif ve hüzünlü bir yaşam, durgun ve geriye saran keyif, umut ve heyecandan uzak bir ömür de yaşlanmanın hızını arttırıyor, yaşam kalitesini düşürüyor. Bu nedenle her yaşta, özellikle de 50’li yaşlar sonrasında daha çok sosyal etkileşim sağlayarak daha fazla ve farklı ruhsal egzersizler yapabilme fırsatları bulmamız ve yaratmamız gerekiyor. Uzmanlara göre daha fazla sayıda insanla olumlu ilişkiler kurduğumuzda yaptığımız farklı duygusal egzersizler sayesinde bellek fonksiyonlarımız kesinlikle güçleniyor, bitmedi! Problem çözme becerimiz gelişiyor, bellek hücrelerimiz (nöronlar) arasındaki bağlantıların sayısı azalmak yerine artıyor. Diğer taraftan olumlu ve yeni duygusal egzersizler bizi depresyondan koruyor, uykumuza iyi geliyor. Hatta bazen ve bazı durumlarda bedensel fonksiyonlarımızı bile (tansiyonumuz, gücümüz, kuvvetimiz) iyi yönde etkileyebiliyor. İşte bu nedenle “iyi hayat yolculuğunuzu planlarken” mutlaka ama mutlaka daha çok sosyalleşme ve daha sık duygusal egzersiz yapma fırsatları yaratın. Daha çok gezmeye, görmeye, yeni dünyalar, yeni insanlar tanımaya çalışın. Sosyal yardım kurumlarında görev almaya gayret edin. Kâğıt oyunlarını (briç) ve farklı sporları (golf) seçerken de farklı kişilerle tekrarlanabilen ve “akıl oyunları” da içeren, zihin ve ruhu aynı anda motive edebilen faaliyetlere öncelik vermeye gayret edin.

 

BİR BİLGİ: NEDEN VE NASIL ‘KOLAJEN’ FAKİRİ OLDUK

Muazzam bir kolajen fırtınası var. Ve bu fırtına 2 temel sebepten kaynaklanıyor. Birinci sebep, kolajenin en az vitaminler ve mineraller kadar önemli bir doğal ilaç olduğunu keşfetmemiz. İkinci sebebe gelince... Kolajen rezervimizin giderek azaldığını ve bedenlerimizin hızla kolajen fakiri yapılara dönüştüğünü öğrenmemiz. Bilelim ki fast food beslenme kültürü, kolajen kazanımımızı ciddi ölçüde azalttı. Ve yine unutmayalım ki vitaminler, mineraller, probiyotik bakteriler veya omega-3 yağ asitleri kadar ciddi bir “kolajen açlığı ya da kolajen eksikliği” sorunumuz var.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder