adscode
adscode

Duran sürücüye teşekkür etmeyin

Duran sürücüye teşekkür etmeyin

Alanya'da yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen Norveçli turist Alladın Zarei'ye araç çarptı ve hayatını kaybetti.
Zavallı turist, Türkiye'yi ülkesi gibi sandı herhalde.
Yaya geçidine adımını attığı anda araçların duracağını düşünmüş olmalı.
Yaya geçidinde durmayan araçlara artık daha çok ceza kesiliyor. Bu konuda sürekli duyurular yapılıyor.
Ama yaşanan kazalar yayaya yol vermeme geleneğini değiştirmek için daha çok zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde araç kullanırken yayaya yol vermek de riskli. Kendim birkaç kez kaza atlattım. Az daha arkadan çarpacaklardı. Birkaç kez hakarete maruz kaldım.
Yaya geçidinde arkadan çarpma kazaları arttığı için sürücüler de yayaya yol vermekten çekiniyor.
İnsanlar bazen yaya geçidinde araçların durması için dakikalarca bekliyor. Aslında araçlar durunca elimizle teşekkür işareti yapmamız bile saçma. Bu nezaketi göstermemize bile gerek yok.
TRafikte öncelik yayanındır. Aracın durup beklemesi gerekir. Bunun için teşekkür etmek sürücülerde sanki bir lütufta bulunmuş hissi yaratıyor.
Yaya geçidinden bir araç durduğunda bile karşıya geçmek büyük risk. Çünkü duran aracın sağında arkasından gaza basıp geçen sürücüler oluyor.
Ne yazık ki, ülkemizde trafik kültürü gelişmemiş.
Kurallara uyan az.
Yaya geçitlerinde kasis sayısı artırılmalı.
Polisler özellikle yaya geçidinde durup, kurallara uymayanlara ceza kesmeli.
Yaya geçitlerine EDS kurmakta fayda var.
Yaya geçidinde durma kültürünü oluşturmak için çok ama çok ceza kesilmeli!
Çünkü bazıları sadece cezadan anlıyor!TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?
Filenin Sultanları'nın yıldızlarından Hande Baladın'ı "Seni diri diri yakacağım", Yüzüne asit atacağım" diye tehdit eden M. N. tutuklanmıştı.
Ancak hakim karşısında M.N., "Ben bipolar hastasıyım, yazdıklarımdan dolayı pişmanım. Müştekiden özür diliyorum" deyince tahliye edildi.
Mahkeme M.N.'nin akıl sağlığı raporu almasına karar verdi.
SABAH gazetesinden Deniz Yusufoğlu'nun haberine göre Baladın'ın kulübü Eczacıbaşı, tekrardan suç duyurusunda bulundu. Savcılıkta soruşturma başlattı. Eczacıbaşı sporcusuna yalnız olmadığını hissettirmek için güzel bir adım atmış.Aynı adım başta Spor Bakanlığı olmak üzere devlet kurumları ve siyasetçilerden de gelmeli. Avrupa Şampiyonu olduktan sonra Filenin Sultanları'ndan bazı sporcular, cinsel yönelimleri, imajları ve sosyal medya paylaşımları yüzünden linç edildiler, tehditlere maruz kaldılar.
Sporcuların yaşam tarzlarının tartışılması ve bunun üzerinden siyasi argümanlar yaratılması saçma.
Ama bazıları hâlâ bu konuyu kaşıyan, tartışmayı büyüten açıklamalar yapıyor.
Öte yandan Filenin Sultanları'nın başarısını sanki muhalif kesimin başarısıymış gibi sunan, voleybolcu kızlarımızın üzerinden siyasi mesajlar veren muhalif gazeteciler, sosyal medya fenomenleri de var.
Hâlbuki sporun en güzel yanı, farklı görüşten insanları birleştirmesidir.
Vatandaş sporcuların başarısıyla sevinir, ülkesiyle gurur duyar.
Ne yazık ki, bizde tam tersi oldu. Voleybolcu kızlarımız laik-anti laik kutuplaşmanın arasında kaldı. Hâlâ bu konuları tartışıyor olmanın kimseye faydası yok!
Baladın'ı öldürmekle tehdit eden kişinin acilen akıl sağlığı durumu netleştirilmeli ve yargı kararını vermeli. Eğer bu şahıs bipolar hastasıysa da Baladın'a zarar vermemesi için gereken ne varsa yapılmalı. Aynı şekilde toplumda çok tartışılan Ebrar Karakurt'a da sahip çıkılmalı.
Tehlikenin farkında değiliz galiba! En kötü senaryoyu bile düşünmeliyiz! Allah korusun delinin biri, sosyal medyadaki paylaşımların etkisinde kalıp voleybolcu kızlarımızdan birine saldırırsa ne olacağın düşünmeliyiz!
Toplumsal bir kırılma yaşanır! Böyle bir saldırıyı Türkiye'yi karıştırmak isteyen yabancı istihbarat örgütleri de organize edebilir. Meseleyi abarttığımı düşünenler olabilir ama her ihtimali düşünmemiz gerekiyor. Voleybolcu kızlarımıza her platformda sahip çıkmalıyız!

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder