adscode
adscode

Devletin dev şirketi iflasın eşiğinde

Millet seçime yönelmişken bürokrasi bunu fırsat bilip sessiz sedasız bazı uygulamalara girişiyor Alabildiğine çok atama ve yer değiştirmeler oluyor Bakıyorsunuz haksız bir biçimde hızlı yükselişler

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'ni incelerken Sosyal Güvenlik Kurumu'nda (SGK) yine ilginç bir gelişmeyi öğrendim. SGK' nın Emek İnşaat A.Ş. isimli bir iştiraki yani şirketi var. 1958 yılında kurulan şirketin ana iştigal konusu da inşaattır. Bu güne kadar çok önemli projeleri yapan, hayata geçiren bu şirketle ilgili önemli gelişmeler var. Anlatayım.

HAZIRDAN YİYOR

Dev oteller yapan, büyük projelere damga vuran Emek İnşaat A.Ş. son 5 yıldır hiç bir iş yapmıyor ve hazırdan yiyor. O büyük şirket iflasın eşiğine gelmiş. Sadece çalışma bakanlarının danışman ve yakınlarının yönetim kurulu üyesi maaşı aldığı bir yer olarak görülüyor. Son dönemde de yönetimde murahhas aza olarak Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Fetullah Akın ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Emrah Aytekin'in görev yaptığı Ticaret Sicili Gazetesi'nde belirtiliyor. Bu kişiler Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'e çok yakın isimler.

HEY GİDİ EMEK İNŞAAT

30 Mart 2023 tarih ve 10801 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanan genel kurul ilanına göre, şirket ana sözleşmesinde birçok değişikliğe gidiliyor. Onca değişiklik, çok önemli bir konuyu adeta perdeleme aracı olarak kullanılmış.

“Şirketin konusu” başlıklı 4. Maddenin (U) fıkrasına göre 65 yıllık Emek İnşaat artık ilaç, tıbbi malzeme, hijyenik ürünler, bebek beslenme ve bakım ürünleri, ameliyat malzemesi, serum, aşı alım satım, pazarlama, depolama, gümrükleme, ithalat, ihracat işlerini yapmaya başlayacak. Şirketin sahibi SGK, dolayısıyla patron SGK Başkanı. Bu parlak fikir SGK Başkanı Kürşat Arat'ın nereden aklına geldi? Ya da amaç farklı mı? SGK'nın içini bilenler, gelişmeleri izleyenler bu değişikliğin çok masumane bir değişiklik olmadığını belirtiyorlar.  Yılların inşaat firması ne oldu da ilaç ve tıbbi malzeme işine girme kararı aldı? Bu değişiklikten Çalışma Bakanı Bilgin'in haberi var mı? Bakan, haberi olsa bile bu konularda sesini çıkarmamayı tercih ediyor. SGK'daki yolsuzlukları bile açıklayamıyor. Çünkü, bunların bazılarının bakan yakınlarına dayandığı öne sürülüyor.

NE DEĞİŞTİ?

SGK şu anda piyasada ilaç ve tıbbi malzeme geri ödeme konusunda tekel, yani tek alıcı. Ayrıca SGK'nın yurtdışından ilaç getirme yetkisi de var.  Durum böyleyken neden inşaat şirketine bu yetkiler veriliyor, bu ihtiyaç durup dururken nereden çıktı, ne değişti? Şimdi tek alıcı olan SGK artık ilaç, tıbbi malzeme, hijyenik ürünler mi alıp satacak? İhalelere mi girecek? Hadi aldı diyelim bu ürünleri kendine mi satacak? Böyle bir durumda arada birilerinin haksız kazanç sağlama niyeti olabilir mi? Bu konuları  Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Aytekin'e soracaktım. Ulaşmak mümkün olmadı. Bilgisi varsa Bakan Bilgin bunlara açıklık getirmeli.

Vicdanınız buna nasıl el veriyor?

Evren Altay ve eşi Pir Nur Altay, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'in oğlunun arkadaşları olduğu için Artvin Üniversitesi'nde zorunlu hizmeti yapmadan Ankara'da göreve atandılar. Hem öyle böyle değil, kısa sürede Evren Altay İŞKUR Genel Müdürü, eşi genel müdür yardımcısı yapıldı.

Evren Altay, SGK'da önce daire başkanı, 5 ay sonra SGK Başkan Yardımcısı oldu. 3 ay sonra İŞKUR Genel Müdürü yapıldı. Bakanın oğlunun arkadaşı Varol Dur, genel müdür yardımcısı yapılınca Genel Müdür Altay'ın eşi de Bakanlık Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğüne Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Elimde uzun bir liste var. Daha dünkü memurlar bile İŞKUR il müdürlüklerine, yardımcılıklarına atanmış. Ne kıdem, ne liyakat aranıyor. Öyle ya genel müdürü, yardımcısı tepeden inerse, onların yaptığı atamalar da farklı olmaz. Oysa müdürlük, müdür yardımcılığına memurun atanması mümkün değil.

Önce şeflik sonra şube müdürlüğü sınavını kazanmaları gerekiyor. Sanki bunlar gerekli değilmiş gibi onun yakını, bunun yakını deyip il müdür yardımcılığı ya da müdürlüklerine atamalar yapılıyor. Oralarda çalışıp da bu makamlara gelmeyi hak edenler ise bir kenarda gelişmeleri izlemek durumunda kalıyor. İsyanlarını bize aktarıyorlar.

İŞ BARIŞINI BOZUYORLAR

Böyle atamalar olacaksa görevde yükselme sınavları neden yapılıyor? Kamuda o kadar çalışan, emek veren memurların hakları ne olacak? Bu atamalar kamuda çalışma barışını bozmuyor mu? Bu makamlara atanmak için torpiliniz mi olması gerekiyor? Yöneticilik deneyimi olmayan memurlar nasıl atanabiliyor?

Haksız atamalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılıyor. Liyakatı, kıdemi, başarıyı yok saymaya vicdanınız nasıl el veriyor? Bakanın SGK'da, İŞKUR'da bu olup bitenlerle ilgili cevabı varsa bekleriz.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder