adscode
adscode

Bilal Erdoğanın örnek tavrı

Bilal Erdoğanın örnek tavrı

Kimi arkadaşlar bazen, "O kadar kaptırma; bugün birbirine atıp tutan siyasiler yarın yan yana gelir, olan sana olur!.." diyorlar.
Dostluklarından sebep "uyarmaya" çalışıyorlar, biliyorum.
Lakin her seferinde aklıma Necip Fazıl'ın "Ben düşmem, çünkü yerde oturuyorum..." sözünü getirmiş oluyorlar, gülüyorum.
Bana bir şey olmaz dostlarım, ben zaten yerdeyim. Kaybedecek ne mevkim var ne de makamım.
Varlığım da AK Parti'yle kaim değil, çok şükür. AK Parti kurulmazdan önce de yazıp çizdiklerimle vardım.
Kaldı ki her daim duruşuma bakarım, yani kendime yakıştırdığıma. Siyasiler bugün öyle, yarın böyleymiş, bana ne!
Duruşumun bedelini de seve seve öderim..Merhum Nuri Pakdil ustamız bir defasında, "Ciddi insan bulmak zordur" demişti, "ciddi olanları da 24 saat ciddi kalamıyor."
Takdir edersiniz ki ciddiyeti olmayanın tavrı da olmaz. Tavırsızlık da en hafif ifadeyle "gevşekliğin" daniskasıdır.
Gerçi bizim "gevşeklik" dediğimiz, siyasi arenada "uzlaşı" tabir ediliyor. Siyaset "uzlaşı sanatıymış" ya! (Gel de şimdi Bukowski'nin "Nefret ettiğin insanla iyi geçinme gayretine siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekârlık diyorum..." sözünü hatırlama.)
Gevşekler "ihaneti" umursamaz, onlar için sadece çıkarları vardır...
AK Parti'de siyaset yapsaydım, (mesela) Ali Babacan'ın elini bile sıkmazdım. Tıpkı Bilal Erdoğan'ın Balıkesir'de İyi Parti Milletvekili Dr. Turhan Çömez'in elini (geçenlerde) havada bıraktığı gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vaktiyle özel doktorluğunu yapacaksın, Bilal Erdoğan'ın çocukluğunu bilecek kadar da aileye yakınlaşacaksın, sonra da sağda solda Erdoğan'a demediğini bırakmayacaksın...
Bilal Erdoğan, Çömez'i görmezlikten gelecek kadar yok sayması klas duruşun ifadesidir.
Ciddi insanın tavrı işte budur, bu olmalıdır. Tebrik ederim.
"Babacan'ın elini bile sıkmazdım" dememin nedeni, her şeyden evvel "Görünür değildim ama tam göbeğindeydim..." ifadesiyle faş ettiği cibilliyeti.
Geçen gün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Avrupa Birliği'nin Türkiye'den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönemde biz de değerlendirmelerimizi yaparız, gerekirse yolları ayırabiliriz..." sözüne kafayı takmış.
"Gerekirse AB kapısında bir 65 yıl daha bekleriz; AB'nin ülkemize her türlü ayar vermesine de ağzımızı açmayız..." deseydi, kuvvetle muhtemel hoşuna giderdi.
Nihayetinde, Millet İttifakı için hazırladıkları Ortak Politikalar Mutabakat Metni hakkında "Avrupa görecek, aferin Türkiye'ye diyecek..." diyebilen bir insandan söz ediyoruz.
İşbu Babacan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekirse Avrupa Birliği (AB) ile yolları ayırırız diyor. Mesele AB ile yolları ayırmak değil ki. Mesele demokrasi ile yolları ayırmak, mesele hukukla yolları ayırmak..." şeklinde demagoji yaptıktan sonra, parmağıyla şakağını göstererek ("Kafası almıyor" dercesine) "Hâlâ anlamıyor bunu" diye aklı sıra aşağılıyor.
Kendisinin kafası zehir gibi çalışıyor maşallah.
Yüzde sıfır bilmem kaç oy oranına rağmen, Kılıçdaroğlu'ndan onca milletvekilini "tokatlamak" için çok zeki olmak lazım gelir..

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder