adscode
adscode

Anadolu harmanı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun 13 üncü cumhurbaşkanı adayı olarak yayımladığı Alevi başlıklı video dünya rekoru kırdı

Kemal Bey’in dünyaca ünlü futbolcu Messi’yi geride bıraktığı dikkate alınırsa her seçimden iki gün önce mezhep çıkışı yapan Erdoğan’a iyi bir çalım!

Erdoğan gelenek haline getirmişti, pazar günü sandığa gidecek seçmene cuma günü hitap ederek özetle şöyle diyordu:

“Eyyy Kılıçdaroğlu, Alevi olduğunu niye yüksek sesle söylemiyorsun? Bak ben Sünniyim...”

Böylece Aleviler arasına bir hüzün sokuyordu. Onların, “Evet ya, biz kendi kendimize Kemal Bey Alevi diyoruz ama kendisi niye bunu açıkça dile getirmiyor” demesinin zeminini oluşturuyordu. Sünnilere de kendince “Bakın o sizden değil” ilanında bulunuyordu!

Kemal Bey bunu Erdoğan’ın elinden aldı. Alevi olduğunu söyledikten sonra her şeyden önce liyakatin gelmesi gerektiğini vurgulayarak kimlik siyasetinin ya da ayrımcılığının da karşısında olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması toplumsal kabul görünce Erdoğan ve çevresi de böyle bir açıklamanın hiç gereği olmadığını söyleyip işi “karanlık siyasete” kadar getirdiler. Sanki bunu hiç kullanmamış gibi!

Bir anlamda en ideal anlatımın Atatürk’ün yurttaşlık tarifi olduğu gerçeği bir kez daha öne çıktı.

Hepimiz bu toprakların eşit yurttaşlarıyız.

***

Kılıçdaroğlu’nun konuşması günlerdir bizde de pek çok anıyı, yaşanmışlığı, tarihi gerçekliği çağrıştırıyor. Kemal Bey, can yakan mezhep tartışmalarını bırakmayı, Ortadoğu bataklığında hapsolmaktan çıkmayı öneriyor. Bu sözleri dinlerken iç savaşın kıskacındayken gittiğim Bağdat’ı düşündüm. Bir Iraklıdan şunu dinlemiştim:

“Bağdat’ın Sünni semti girişinde kimlik kontrolü yaparlar. Adında Ali varsa orada infaz edilebilirsin. Aynı şey Şii semtte de yaşanır. Adında Osman varsa yandın...”

Mezhebe dayalı gerilimleri Türkiye de yaşadı. Ancak toplumun birlikte yaşama arzusunu hiçbir alçak oyun bozamadı.

Kemal Bey’i dinlerken Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın şu saptaması da geldi aklımıza:

“1071’de Türkler Anadolu’yu fethetti, Anadolu da Türkleri...”

Bu cümle o kadar çok şey ifade ediyor ki... Türkler 11. yüzyılda Anadolu’yu yurt edindiklerini dünyaya ilan ettiklerinde bu topraklarda 6-8 milyon insan yaşıyordu. Türkler onlarla ortak bir yaşam kurdu.

Kavimler kapısı Anadolu yüzyıllar boyunca harman oldu. 18. yüzyılla 20. yüzyıl arasında Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Karadeniz’in bütün çevresinden göçler oldu. Anadolu’dan göçler oldu.

Ardından da Cumhuriyetle birlikte büyük bir harmanlanma oldu.

Cumhuriyet yurttaşlığı için mozaikten et-tırnak benzetmesine kadar pek çok tarif yapıldı. Belki de harmanlanma en güzeli. Yazı aramızda bu sözcük bayram ziyaretleri sırasında aklımıza geldi.

Harman ne güzel! Örneğin 3-4 ayrı çayı harmanlayıp demlediğinizde ortaya çıkan yeni tat, hepsinin toplamı değil midir?

***

Kılıçdaroğlu’nun çıkışının Diyanet İşleri Başkanlığı içindeki kimi sağduyulu çevrelerde de kabul gördüğü haberleri alıyoruz. Onların da “Kemal Bey’in anlatımı Türk İslam tarihi açısından da ciddi bir dönemeç. Son derece birleştirici bir yaklaşım” değerlendirmesi yaptığı belirtiliyor.

Sonuçta önce insanız.

Kimlikler üzerinden siyaset yapılması, aklı, bilimi, daha iyiyi aramayı ikinci plana itiyor. Doğuştan alınmış, değiştirilmez özellikleri yarıştırıyor.

Kemal Bey’in anlatımıyla bu eşiği aşarsak sadece bir eşik atlamış olmayacağız.

Gerçek anlamda çağ atlayacağız.

Kimliklerimiz yarış konusu değil, barış konusu olacak!

Kimliklerimiz yitirme ya da dayatma konusu değil, yaşatma ve dayanışma konusu olacak.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder